Hiç karnımızın neden guruldadığını düşündünüz mü? Acaba sesler nereden geliyor? Nasıl oluşuyor? “Sindirim Sistemi” konusunda sizlerin de sorduğu bu konuyu 7/D sınıfından arkadaşınız Kerem Turhan araştırmış ve aşağıdaki bilgilere ulaşmış:
Sindirim sistemimizde yiyeceklerin hareketi, yemek borusu ve bağırsaklarımızda kas büzülmelerinin yarattığı dalgalar sayesinde yiyeceğin devamlı olarak aşağıya doğru itilmesi ile gerçekleşir. Bu kasılma ve gevşemeler yediklerinizin sindirim yolu boyunca hareketini sağlamasının yanında yiyeceğin sıvı ve diğer sindirim öz sularıyla karışmasına yardımcı olur.
Karın guruldamasına sebep olay bir sürecin sonunda gerçekleşir. Bu katı ve sıvı karışımın hareketi gaz ve hava üretir . Bu bileşimler sindirim sistemimiz boyunca itildikçe ve emilimi kolaylaşacak parçalara ayrıldıkça, hava baloncukları ve gaz çıkışı olur ve bu da bir ses oluşturur. Karnımızdan gelen gurultu da bu sestir . Aslında karın guruldaması yalnızca aç olduğunuzda değil tok olduğumuz zamanda da olabilir. Fakat midenizde ve ince bağırsağınızda yiyecek varsa, bu sesi daha az duyarız. (1)
Kerem’in araştırmasından anladığımıza göre sindirim sonucu çıkan gazlar nedeniyle karnımızdan sürekli sesler çıkıyor. Peki o zaman neden bu sesleri sadece midemiz boşken daha şiddetli duyuyoruz?
Genel olarak sindirim sistemimizi ağızdan anüse kadar devam eden ve duvarları temel olarak düz kas katmanlarından oluşan içi boş bir boru olarak düşünebiliriz. Mide ve bağırsaklar arkadaşınızın da söylediği gibi yiyeceği itmek için sıkıştırdığında bir gümbürtü sesi üretir. Bu sesi emecek yiyecekler olmayınca ses karnımızdan daha yüksek duyulur. 6. sınıfta öğrendiğimiz sesin oluşumu ve yalıtımı konularını hatırlayalım.
Diğer yandan Scientifik American dergisinde çıkan bir habere göre (2) sinir sistemimizdeki uyarılar ile sindirim sistemimizi oluşturan düz kaslardaki kasılma ve gevşeme hareketi bu dalgalanmayı oluşturuyor. Kalp kasının ritmine benzer bir şekilde mide ve ince bağırsak kas hücrelerinin dakikada 3 ile 12 arasında kasılmasına sebep olur. Bu hız yiyecek varlığında artar ve yokluğunda azalır. Yazıya göre mide e ince bağırsak 2 saat boş kaldıktan sonra bu faaliyette artış gözlenir. Mide duvarlarındaki alıcılar yiyeceğin olmadığını algılarlar ve refleks olarak kasılmalar artar. Bu yüzden midemiz boş olduğunda guruldamaları daha çok duyarız.
Görüldüğü gibi, aynı anda birden fazla sistemin birlikte çalışması bizim mide guruldaması dediğimiz açlık sinyalini oluşturuyor. Evrim sürecinde kazandığımız bu yetenek, açlık ile tokluk arasındaki farkı anlayıp vücut fonksiyonlarımızı dengede tutup hayatta kalmamızı sağlıyor.