Milli Cemiyetler ve Kuva-yı Milliye
Milli Cemiyetler
Kurulmalarındaki Amaç
1. Mondros Mütarekesi'nden sonra işgallerin başlaması
2. Mondros Mütarekesi'ne göre Türk ordusunun terhis edilmesi
3. Devlet otoritesinin kalmaması
4. Birçok bölgede azınlıkların ayrıcalıklı cemiyet kurması
5. Padişah ve hükümetin işgallere kayıtsız kalması
6. Halkın can ve mal güvenliğinin sağlanamaması
Milli Cemiyetler
Bu cemiyetler, Mondros Mütarekesi'nin hemen ardından, Anadolu'nun işgali üzerine Türk ulusu tarafından kurulmuştur.
Trakya Paşaeli Cemiyeti
Edirne'de Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan hemen sonra 2 Aralık 1918'de kuruldu. Amacı Trakya Bölgesi'nin Yunanistan'a verilmesini engellemek için Türkleri örgütlemekti. Bu bölgedeki ordu komutanı Cafer Tayyar Paşa tarafından yürütülen çalışmaların sonucunda Lüleburgaz ve Edirne Kongreleri'nde toplandılar ve TBMM'ye bağlanma kararını aldılar.
İzmir Müdafaa-i Hukuk-i Osmaniye Cemiyeti
İzmir'in işgalinden önce bu cemiyet önceleri Türklerin haklarını basın-yayın yoluyla savunmaya çalışmış, ancak 2-19 Mart 1919 tarihleri arasında düzenledikleri "Müdafaa-i Hukuk Kongresi" sonrasında silahlı direnişi benimsemişlerdir. Direniş örgütlerine silah sağlanmıştır.
Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti
İzmir'in işgalinden sonra Ağustos 1919'da Erzurum'da kurulan bu cemiyet, daha önce İstanbul'da kurulmuş olan "Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti" ne bağlı olarak açılmış, daha sonra İstanbul'dan ayrılarak "Şark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk-i Milliye Cemiyeti" adını almıştır. Dopu Anadolu'nun Ermenilere verilmesini engellemeye çalışan bu cemiyet Erzurum Kongresi'nden sonra Mustafa Kemal bu cemiyet aracılığıyla öteki cemiyetleri birleştirmiştir.
Klikyalılar Cemiyeti
Mondros'tan hemen sonra İstanbul'da çalışmalarına başlayan bu cemiyet, daha sonra Adana ve dolaylarına geçerek orada Ermeniler ve Fransızlarla mücadele etmiştir.
Trabzon Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti
Bu cemiyet Karadeniz'de bir Pontus Devleti kurmak isteyen Pontus Rum Cemiyeti'ne karşı kuruldu. Diğer yandan da ayrılıkçı emeller peşinde koşan "Trabzon Havalisi Adem-i Merkeziyet Cemiyeti" ile mücadele etti. Erzurum Kongresi'nden sonra "Doğu-Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" nin şubesi haline geldi.
Hareket-i Milliye ve Redd-i İlhak Cemiyeti
İzmir'in işgaline karşı savunma amacıyla kurulmuştur. Redd-i İlhak Dernekleri; Redd-i İşgal, Redd-i İlhak İstihlas-ı Vatan Heyet- Milli adları ile ortaya çıkmıştır.
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti
Bu cemiyet Sivas Kongresi'nden sonra 9 Aralık 1919'da Sivas Valisi Reşit Paşa'nın eşi Melek Hanım'ın öncülüğünde kurulmuştur. A.B.D. Senatosu'na ve Avrupa devletlerinin parlamentolarına telgraflar çekilmiş, ulusal mücadelenin haklılığı anlatılmış, ordu için para ve malzeme toplanmıştır.
Milli Kongre Cemiyeti
Esat Paşa tarafından İstanbul'da kurulmuştur. (29 Kasım 1918). Basın ve yayınla mücadeleyi benimsemişlerdir. Yazılarla halkın aydınlatılmasına çalışılmıştır.
Ortak Özellikleri
Amaçları; Türk ulusunun bağımsızlığını sağlamaktı.
Kendi bölgelerini korumak ve işgalden kurtarmak için kurulmuşlardır.
Silahlı mücadele ile birlikte, basın-yayın yoluyla da mücadeleyi benimsemişlerdir.
İhtiyaçlarını bölge halkı karşılamıştır.
Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri, Milli devlet modelini benimsemişlerdir.
Kuva-yı Milliye
Kuva-yı Milliye Neden Kuruldu
Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik çıkması,
İtilaf Devletleri'nin Mondros Ateşkes Antlaşması uyarınca Anadolu'da yer yer işgallere başlaması,
Ordunun terhis edilmesi ve ülkeyi savunacak bir gücün kalmamış olması,
İstanbul Hükümeti'nin işgallere kayıtsız kalması ve halkın can ve mal güvenliğini sağlayacak önlemler almaması.
Kuva-yı Milliye'nin Özellikleri
Kuva-yı Milliye, Ege Bölgesi'nde İzmir'in işgalinden sonra bölge halkının cepheler kurması ile ortaya çıktı.
İşgalcilere karşı silahlı direnişte bulunan, bağımsızlık ilkesini benimsemiş olan kişiler tarafından meydana getirilmiştir.
Kuva-yı Milliye birlikleri disiplinden yoksun olan düzensiz birliklerdir.
İhtiyaçları bölge halkı tarafından sağlanırdı.
Sivas Kongresi'nden sonra Temsil Kurulu'na, TBMM'nin açılmasından sonra da Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmışlardır.
Kuva-yı Milliye'nin Faydaları ve Zararları
Temsil Kurulu'na ve TBMM'ye karşı çıkan ayaklanmaları bastırdılar.
Milli Teşkilat adına otoriteyi ve düzeni sağladılar.
Cesaretli tutumları ile halkın direnişe katılmasını sağladılar.
Düşmanın ilerleyişini yavaşlattılar.
Kuva-yı Milliye'nin şefleri ayaklanmaları kendi yöntemlerine göre bastırıyordu. İsyancıları kendi hukuk dışı kurallarına göre cezalandırmaları, halkın milli mücadeleye karşı güvensizlik duymasına neden oluyordu.
Halktan zorla malzeme ve gıda maddesş sağlıyorlardı. Bu durum halkın milli mücadeleden uzaklaşmasına neden oluyordu.
Kuva-yı Milliye birlikleri displinsiz tutumları ile devlet düzenine ters düşüyordu.
Düzenli Orduya Geçiş
Kuva-yı Milliye'nin düzenli Yunan ordusunu yurttan atacak güçte olmaması,
Kuva-yı Milliye'nin halka kötü davranması, devlet otoritesine ters bir tutum içerisine girmesi Kuva-yı Milliye'den düzenli orduya geçilmesini gerektirmiştir.