İnsanda Dolaşım Sistemi
Tüm canlı organizmaların yaşayabilmesi için beslenme-boşaltım, solunum yapması gereklidir. Gelişmiş yapılı, büyük vücutlu canlılarda besinlerin ve temiz havanın vücuda yayılmasını, hücrelerde oluşan artıkların boşaltım organlarına ulaştırılmasını sağlayan yapılara dolaşım sistemi denir.
Dolaşım sistemi çiçekli bitkiler, eklem bacaklılar, yumuşakçalar, derisi dikenliler ve omurgalı canlılarda bulunur. Genel olarak tüm sistemlerle ilişkili olan dolaşım sistemi kalp, damarlar ve kan dokusundan oluşur.
İnsanlarda dolaşım sistemi;
Sindirilmiş besinleri, su ve mineralleri hücrelere taşıma,
Akciğerden alınan oksijeni hücrelere taşıma
İç salgı bezlerinin ürettiği hormonları hedef organlara iletme
Karaciğerin ürettiği ısıyı tüm vücuda yayma,
Hücrelerin ürettiği artık maddeleri böbreğe ve deriye taşıma,
Solunum sonucu oluşan karbondioksiti akciğerlere taşıma,
Bağışıklık elemanı olan akyuvar ve antikorları vücuda yayma görevlerini yaparlar.
I. Dolaşım Sisteminin Yapısı
Kapalı kan dolaşımına sahip olan insanda kalp, atar, toplar, kılcal damarlar ve kan sıvısı dolaşım sistemini oluşturur. Dolaşım sisteminin çalışması istemsiz olup, kalp ve kaslı damarların çalışma düzenini omurilik soğanı ayarlar.
Kalp
Göğüs kafesi içerisinde ve 2 akciğer arasındaki boşlukta bulunur. Etrafını çeviren kemik kafes kalbi, çalışması esnasında korur. Yaklaşık yumruk büyüklüğünde olan bir kalp bir pompa gibi çalışarak kan sıvısının damarlar içerisinde hareketini sağlar.
Kalbin Yapısı
Kalbin üzerinde kalın, esnek ve dayanıklı bir zar (Perikard) bulunur. Bu zar ile kalp arasında kaygan bir sıvı vardır. Bu sıvı kalbin daha rahat çalışmasını sağlar. Kalbin duvarları çizgili (kırmızılı) kaslardan yapılmıştır. Kalp kası ritmik ve hızlı kasılır. Kalbin çalışması esnasında üst bölgesi olan kulakçıklar emici, alt bölgesi olan karıncıklar pompalayıcı bir kuvvet oluşturur.
İnsanlarda kalp iki kulakçık ve iki karıncık olmak üzere dört gözlüdür. Kalbin sol bölümünde temiz kan, sağ bölümünde ise kirli kan bulunur.
Kalp kaslarının beslenmesini koroner damarlar sağlar. Dört odacıklı olan kalbin üstteki 2 odacığına kulakçık denir. Kulakçıklar toplardamarlarla bağlantılıdır. Alttaki iki odacığına da karıncık denir. Karıncıklar atardamarlar ile bağlantılıdır. Kalpte kulakçıklar ile karıncıklar arasında tek yönlü açılan kapakçıklar bulunur. Bu kapakçıklar karıncıkların kasılması sırasında kanın geriye dönmesini önler.
Kalbin Çalışması
Kasılıp – gevşeyerek çalışır. Kasılma sırasında ilk önce kulakçıklar kasılıp kanı karıncıklara pompalar, daha sonra ise karıncıklar kasılarak kanı kalpten vücuda pompalar.
Kulakçıkların kasılması esnasında;
Sağ kulakçık, vücut toplardamarından kirli kanı emer. Sol kulakçık, akciğer toplardamarından temiz kanı emer.
Karıncıkların kasılması esnasında;
Sağ karıncık akciğer atardamarına kirli kanı pompalar. Sol karıncık aort atardamarına temiz kanı pompalar.
Not : Kulakçıklar kasılırken, karıncıklar gevşer, karıncıklar kasılırken kulakçıklar gevşer. Odacıklar kasılırken kan pompalanır ve gevşerken kan dolar.
Kalbin, atışı esnasında damarlarda oluşturduğu sarsıntıya nabız, atardamarlarda akan kanın oluşturduğu basınca tansiyon denir.
Damarlar
Kanın dolaştığı kanallardır. Yapı ve görevine göre 3 çeşit kan damarı bulunur.
Atardamarlar
Kanı kalpten vücuda götüren damarlardır. Temiz kan taşır. (Akciğer atardamarı hariç) Temiz kanı kalpten vücuda taşıyan damar aort atardamarıdır. Çeperleri kalın ve esnektir. Tansiyonun en fazla olduğu damardır.
Toplar Damarlar
Kanı vücuttan kalbe getiren damardır. Çeperleri atar damarlardan daha incedir. Vücutta, kalp seviyesinin altında kalan toplardamarlarda kanın geri akışını engelleyen kapakçıklar bulunur. Kirli kan taşırlar. (Akciğer toplardamarı hariç)
Not : Karaciğer kapı toplardamarı, bağırsaktan emilen besinleri karaciğere getirir.
Not : Atardamarlarla toplardamarların yapısında damarın çeşidine göre ince yada kalın bir kas tabakası bulunur. Damar kasları, kanın hareketini ve kan basıncını ayarlar.
Kılcal Damarlar
Tek sıralı epitel hücrelerinden oluşmuş olup ince yapılıdır. Atardamarlar ile toplardamarlar arasında bağlantıyı sağlar. Bir atardamarla bir toplardamar arasında yüzlerce kılcal damar bulunabilir. Kılcal damarlar kan sıvısı ile doku hücreleri arasındaki temas yüzeyini artırır. Kan ile hücreler arasındaki madde alışverişini sağlar. Kılcal damarlardan;
- Oksijen ve besin hücrelere geçer.
- Karbondioksit ve atık maddeler de hücrelerden kılcal damarlara geçer.
Kan
Vücudun sıvı olan tek dokusudur. İçeriğinin %90 kadarı su olduğu için akıcıdır. Damarlar içerisindeki madde taşınmasında rol oynar. Kan dokusu 2 kısımdan oluşur.
1. Kan Sıvısı (Plazma)
Bol miktarda su, organik (glikoz, aminoasit, protein) ve inorganik maddeler ve minerallerden meydana gelmiştir.
Kan proteinleri, hormonlar, antikorlar ve üre kan sıvısında bulunur. Görevi hücrelere besin taşımak ve artıkları dokulardan uzaklaştırmaktır.
Not: CO2 miktarı fazla olan kana kirli kan, O2 miktarı fazla olan kana temiz kan denir.
Kan sıvısındaki hücreler ve proteinlerin elenmesiyle elde edilen sarı renkli sıvı kısma serum denir. Serum içerisinde besinler ve antikorlar bulunur.
2. Kan Hücreleri
Kan sıvısında özel görevi olan üç çeşit hücre vardır.
· Alyuvarlar (Eritrositler) : Kırmızı kemik iliğinde üretilirler. Yaşlanmış alyuvarlar karaciğerde parçalanır. Çekirdekleri yoktur. Oksijen ve karbondioksit taşınmasında görevlidir. Yapısında oksijen taşıyan ve kana kırmızı rengini veren hemoglobin (Fe içerir) bulundurur. Kan gruplarının oluşmasını sağlayan özel proteinleri (Antijen) taşır.
· Akyuvarlar (Lökositler) : Sarı kemik iliği, dalak ve lenf bezlerine üretilirler. Vücudu mikroplara karşı korurlar ve antikor üretirler. Hastalık anında sayıları artar. Hareket ederek damar dışına çıkabilirler ve yıpranmış, ölü hücreleri yiyerek temizlerler. Çekirdekleri vardır.
· Kan Pulcukları (Trombosit) : Kanın damar dışına çıkması halinde pıhtılaşmasını sağlarlar. (Fibrinojen proteini ile) Karaciğer tarafından üretilen Heparin maddesi ise kanın damar içinde pıhtılaşmasını engeller. Renksiz olup çekirdek taşımazlar. Çalışması için K vitaminleri gereklidir.
II. Dolaşım Şekilleri
1. Küçük Kan Dolaşımı
Bu dolaşım şeklinin amacı kirli kanı oksijen yönüyle zenginleştirmek yani kanı temizlemektir. İzlediği yol sağ karıncıkta başlayıp sol kulakçıkta biter.
Sağ karıncıktaki kirli kan akciğer atar damarı ile akciğerlere götürülüp orada temizlenir. Temizlenen kanın akciğer toplar damarıyla kalbin sol kulakçığına getirilmesine küçük kan dolaşımı denir.
2. Büyük Kan Dolaşımı
Bu dolaşımın amacı temizlenen kanı vücuda dağıtıp, kirli kanı kalbin sağ kulakçığına getirmektir.
Sol karıncıktaki temiz kan aort atardamarıyla tüm vücuda gönderilir. Vücuttan toplanan kirli kan toplar damar ile kalbi sağ kulakçığına gelir.
III. Lenf Dolaşımı
Lenf kanalları, lenf bezleri ve lenf organlarından oluşur. Sindirim sonucu oluşan yağ asitleri ve gliserolü taşıyarak kan sıvısına aktarır. Çok sayıda akyuvar içerdiği için vücut savunmasında görevlidir. Lenf bezleri antikor üretir. Hastalarda lenf bezleri şişer. (Bademcik, dalak v.s.)
IV. Kan Grupları
Kana kırmızı rengini veren alyuvarlar, üzerlerinde taşıdıkları özel kan proteinleri etkisiyle de kan gruplarının oluşmasını sağlar. Bu özel proteinler 3 çeşittir. A, B ve Rh proteinleri alyuvarlarda bulunup bulunmamalarına göre çok sayıda kan grubu oluşur.
· A grubu : Alyuvarların yapısında A proteinleri bulunur.
· B grubu : Alyuvarların yapısında B proteinleri bulunur.
· AB grubu : Alyuvarların yapısında hem A hem de B proteinleri karışık olarak bulunur.
· O grubu : Alyuvarların yapısında A ve B proteinleri bulunmaz.
· Rh (+) grubu : Alyuvarların yapısında Rh proteinleri bulunur.
· Rh (-) grubu : Alyuvarların yapısında Rh proteinleri bulunmaz.
Bağışıklık mekanizmasının bir ürünü olan bazı özel antikorlar (çökeltici madde) da kanda bulunabilir. Bunlarında 3 çeşidi vardır. A antikoru, B antikoru ve Rh antikorudur.
Rh antikoru
Hiçbir kanın yapısında aynı isimli protein ve antikorlar yan yana bulunmazlar Çünkü aynı isimli protein ve antikorlar karşılıklı etkileşecek olurlarsa birbirlerini tutarak katılaşır ve çökelirler.
Bu nedenle ;
Not : A proteini + A antikoru çökelir.
B proteini + B antikoru çökelir.
Rh proteini + Rh antikoru çökelir.
A grubunda → B antikoru
B grubunda → A antikoru
0 grubunda → A ve B antikorları
Rh(-) grubunda → Rh antikoru bulunur.
Rh(+) grubunda → Rh antikoru bulunmaz.
AB grubunda → A ve B antikoru bulunmaz.
Kan alış verişlerinin yapılabilmesi için alan ve veren kişilerin kan proteinleri ile antikorlarına bakılır. Buna göre de her grup kendisinden kan alabilir.
Not : AB0 sisteminde 0 grubu genel verici, AB ise genel alıcı olarak adlandırılır.