Gazaba Uğrayan Yahudiler Sapmışlar Hıristiyanlar

5- Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.
6- Bize doğru yolu göster.
7-Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!

“Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden yardım dileriz.” Hidayet üzere sebat ver bize. Bizi birlik yolunda istikamette kalıcı kıl. Bu yol, rahmet kapsamındaki özel nimete, yani irfan ve sevgiye, zati ve hakkaniyet hidayetine mazhar olmuş Nebîlerin, şehitlerin, sıddıkların ve evliyanın yoludur. Onlar, Allah’ı ilk, son, zahir ve batın “Huve’l evvelu ve’l ahiru ve’z-zahiru ve’l-batın” olarak müşahede ettiler ve baki vechin fani gölgenin varlığına bir kerelik doğuşu esnasında şuhud içinde kayboldular.

“Gazaba uğramışların yolunu değil.” Varlığın zahirine takılıp kalan, rahmani nimet, cismani bağış ve maddi zevkle perdelendikleri için ruhani hakikâtleri, kalbi nimetleri ve akli zevkten yoksun bırakılan yahudiler gibi toplulukların yolunu değil. Onlar, zahiri nimetlere, cennetlere, hurilere ve cennet köşklerine davet ettikleri için gazaba uğradılar. Gazap kovulmayı ve uzaklığı gerektirir. Kuşkusuz, zahiri nimetlere takılıp kalmaktan ibaret zülmani perde, uzaklığın en son noktasıdır.

“Sapmışların dalalette bulunanların” yolunu değil.” Nurani perdelerden ibaret batıni nimetlere takılıp kalan, dolayısıyla rahimi nimetlerle perdelenip rahmani hikmetlerden yoksun olan, Hakk’ın zahirliğinden gafil bulunan, bu yüzden doğru yolu yitiren ve bunun neticesinde sevgilinin cemalini her şeyde müşahede etmekten mahrum olan Hıristiyanlar gibi toplulukların yolunu değil. Çünkü onlar batına, kutsi âlemlerin nurlarına çağırdılar.